Kayıtlar

Uygurlar Hakkında Kısaca Bilgi - Maddeler Halinde - Özet

Resim
Uygurlar, Karluk ve Basmillerin yardımıyla Göktürk Devleti'ne son vererek kendi devletlerini kurdular. Devletin kurucusu Kutluk Bilge Kül Kağan 'dır.  Merkezleri önce Ötüken , daha sonra Ordu Balıg (Karabalgasun) olmuştur. Bögü Kağan dönemi devletin en parlak dönemidir. Çin'e yaptıkları bir sefer sırasında Maniheizm 'i öğrenmişler ve kendi ülkelerinde yayılmasını sağlamışlardır. Maniheizm dininin hayvani gıdaları yemeyi yasaklaması  Uygurların savaşçı özelliklerini kaybetmesine neden olmuştur. Ayrıca hayvancılığın önemini kaybetmesi ve tarıma yönelmeleri sonucunda  göçebe yaşam tarzı yerine yerleşik hayata geçmişlerdir.  Uygurlar yerleşik hayata geçen ilk Türk devletidir . 840 yılında Kırgızlar tarafından yıkılmalarının ardından Sarı Uygurlar ve Turfan Uygurlar olmak üzere ikiye bölünmüşlerdir.  Çinliler ile olan ilişkileri sonucunda kağıt ve matbaayı kullanan ilk Türk devleti olmuşlardır. BU KADAR YETMEZ DİYORSANIZ, DAHA AYRINTILI BİLGİLER AŞAĞI

Cahit Arf Hayatı Kısaca

Resim
Dünyaca ünlü bilim adamımız  Cahit Arf , 1910 yılında Selanik'te dünyaya geldi. Ailesinin Selanik'ten İstanbul'a taşınması üzerine eğitimine buradaki bir anaokulunda başladı. Daha sonra ailesi İstanbul'dan da İzmir'e taşındı ve eğitimini  İzmir Sultanisi'nde sürdürdü.  İlköğrenimini sürdürürken bir öğretmeni sayesinde matematikle ilgilenmeye başladı. Buradaki eğitimini tamamladıktan sonra yeteneği dikkat çeken Cahit Arf, Paris'teki   St. Louis Lisesi 'nde öğrenim gördü. Yüksek öğrenimini 1932 yılında Fransa'daki Ecole Normale Superieure 'de tamamladıktan sonra bir süre Galatasaray Lisesi 'nde matematik öğretmeni olarak görev yapmış, ardından da 1938 yılında Almanya'da doktorasını tamamlamıştır. Türkiye'ye döndükten sonra 1943 yılında profesör , 1955 yılında ise  ordinaryüs profesör unvanını almıştır.  TÜBİTAK 'ın kuruluşunda büyük katkısı olan Cahit Arf, bir dönem TÜBİTAK Bilim Kurulu Başkanı olarak da görev yapmıştır. B

Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun Hayatı Kısaca

Resim
Bedri Rahmi Eyüboğlu Bedri Rahmi Eyüboğlu kimdir? Bedri Rahmi Eyüboğlu'nun eserleri nelerdir? İşte Bedri Rahmi Eyüboğlu hakkında kısaca bilgi. Bedri Rahmi Eyüboğlu hayatı  Türk resminin yerelleşmesi ve özgünleşmesinde önemli katkıları olan  Bedri Rahmi Eyüboğlu , 1911 yılında Giresun'un Görele ilçesinde dünyaya geldi. Lise öğrenimini Trabzon Lisesi'nde tamamladıktan sonra 1929 yılında İstanbul'da bulunan Güzel Sanatlar Akademisi 'ne girdi. Burada İbrahim Çallı, Nazmi Ziya Gören ve Ahmet Haşim gibi isimlerden dersler aldı.  1931 yılında Fransa'ya giden Eyüboğlu, sanat yaşamında yeni bir döneme girdi. Yurda döndükten sonra Yeni Adam Dergisi'nde görev yapmaya başladı. İlk kişisel sergisi 1935 yılında Bükreş'te açıldı. 1937 yılında Fransız ressam Leopold Levy 'in asistanı oldu. Şiire de ilgisi olan Eyüboğlu'nun Varlık, Yeditepe ve Ses gibi dergilerde şiirleri yayımlandı. Ayrıca Yeni Sabah ve Cumhuriyet gazetelerinde yazarlık da yaptı. Bedri

Ahmet Kutsi Tecer Hayatı Kısaca

Resim
Ahmet Kutsi Tecer Ahmet Kutsi Tecer 1901 yılında Kudüs'te doğdu. İlköğrenimine Kudüs'te başladı ve Kırklareli'nde devam etti. Lise öğrenimini Kadıköy Sultanisi'nde tamamladıktan sonra sırasıyla İstanbul  Halkalı Ziraat Yüksek Okulu ,  İstanbul Üniversitesi ve  Sorbonne Üniversitesi 'nde öğrenim gördü.  Yükseköğrenimini bitirdikten sonra bir süre edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulunan Ahmet Kutsi Tecer,  1942 ile 1946 yılları arasında milletvekili, 1947 ile 1951 yılları arasında ise Paris Kültür Ataşesi ve Öğrenci Müfettişi olarak görev yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra sırasıyla İstanbul Belediye Konservatuarı, Galatasaray Lisesi, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi ve Gazetecilik Enstitüsü'nde ders verdi.  Ahmet Kutsi Tecer, 1967 yılında İstanbul'da vefat etti.  Ahmet Kutsi Tecer'in edebi kişiliği  İlk şiirleri Dergah ve Milli Mecmua 'da yayınlanan Ahmet Kutsi Tecer, hecenin be

İstanbul'un Fethinin Nedenleri ve Sonuçları - Kısaca - Maddeler Halinde

Resim
İstanbul'un Fethinin Nedenleri Ekonomik Neden: İstanbul'un önemli kara ve deniz ticareti yolları üzerinde bulunması. Siyasal Neden 1: Bizans'ın Anadolu beylerini ve şehzadeleri Osmanlı Devleti'ne karşı isyana kışkırtması. Siyasal Neden 2: Bizans'ın Avrupa'dan yardım isteyerek Haçlı Seferlerinin düzenlenmesini sağlaması. Dini Neden: Hz. Muhammed'in (SAV) İstanbul'un fethini müjdelemesi ve bu şehri fetheden komutanı övmesi. İstanbul'un Fethinin Sonuçları 1-)İstanbul'un fethiyle birlikte Bizans İmparatorluğu yıkılmış; böylece Avrupa, Osmanlı Devleti'ne karşı kullandığı önemli bir müttefikini kaybetmiş oldu. 2-)Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Devri sona ermiş ve Yükselme Devri başlamıştır. 3-)Osmanlı Devleti'nin Anadolu ile Rumeli toprakları birleşmiş; böylece toprak bütünlüğü sağlanmıştır.  4-)Osmanlı Devleti dünya devleti haline geldi ve İstanbul başkent oldu.  5-)İstanbul'un fethi Orta Çağ'ın sonu Yeni Ç

Melih Cevdet Anday'ın Kısaca Hayatı

Resim
Melih Cevdet Anday Melih Cevdet Anday , 1915 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Ankara Gazi Lisesi'ni bitirdikten sonra önce Ankara Hukuk Fakültesi'ne, ardından da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne giren Anday, öğrenimine devam etmedi.  İlk şiiri, 1936 yılında Varlık dergisinde yayımlandı. İlk şiirlerinde Beş Hececilerin biçim ve tema özellikleri görülür.  Daha sonraki şiirlerinde ise toplumsal konulara değinmiştir.  Ankara Gazi Lisesi'nden arkadaşları olan Orhan Veli Kanık ve Oktay Rıfat ile birlikte Garip adlı şiir kitabını çıkarmış ve Türk şiirinde değişime yol açan Garip akımının üç öncüsünden biri olmuştur. 1953 yılından 1997 yılına kadar birçok gazetede görev yaptı. Bunlar Akşam , Tercüman , Büyük Gazete , Yeni Tanin , İkdam ve Cumhuriyet gazetesidir. Bir dönem TRT'de yönetim kurulu üyeliği ve UNESCO'da kültür  müşavirliği görevlerinde bulundu.  Melih Cevdet Anday, 28 Kasım 2002 tarihinde vefat etti.  Melih Cevdet Anday'ın başlıca

Fuzuli Hakkında Kısa Bilgi

Asıl adı Mehmet olan Fuzuli , Bağdat ve çevresinde yetişti. Zamanının bütün ilimlerini öğrendi. Kanuni Sultan Süleyman'ın Bağdat'ı fethetmesi üzerine ona kaside sundu. Fuzuli divan edebiyatımızın en büyük şairi olarak kabul edilir. Türkçe eserlerini Azeri lehçesiyle yazan Fuzuli'nin Arapça ve Farsça eserleri de vardır. Edebiyatımızın en lirik şairidir. Şiirlerinde aşk ve ayrılık temalarını işlemiştir. Mensur eserlerini de şiirleri gibi ustaca yazmıştır.  Fuzuli, 1556 yılında bir veba salgını sırasında vefat etmiştir.  FUZULİ'NİN ESERLERİNDEN BAZILARI Divan Beng ü Bade Leyla ile Mecnun Risale-i Muammeyat  Kırk Hadis Su kasidesi Hz. Ali Divanı Şikâyetnâme Hadikatü's-Süeda Mektuplar Enis'ül-Kalb