Kayıtlar

Ahmet Kutsi Tecer Hayatı Kısaca

Resim
Ahmet Kutsi Tecer Ahmet Kutsi Tecer 1901 yılında Kudüs'te doğdu. İlköğrenimine Kudüs'te başladı ve Kırklareli'nde devam etti. Lise öğrenimini Kadıköy Sultanisi'nde tamamladıktan sonra sırasıyla İstanbul  Halkalı Ziraat Yüksek Okulu ,  İstanbul Üniversitesi ve  Sorbonne Üniversitesi 'nde öğrenim gördü.  Yükseköğrenimini bitirdikten sonra bir süre edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı. Milli Eğitim Bakanlığı'nda çeşitli görevlerde bulunan Ahmet Kutsi Tecer,  1942 ile 1946 yılları arasında milletvekili, 1947 ile 1951 yılları arasında ise Paris Kültür Ataşesi ve Öğrenci Müfettişi olarak görev yaptı. Türkiye'ye döndükten sonra sırasıyla İstanbul Belediye Konservatuarı, Galatasaray Lisesi, İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi ve Gazetecilik Enstitüsü'nde ders verdi.  Ahmet Kutsi Tecer, 1967 yılında İstanbul'da vefat etti.  Ahmet Kutsi Tecer'in edebi kişiliği  İlk şiirleri Dergah ve Milli Mecmua 'da yayınlanan Ahmet Kutsi Tecer, hecenin be

İstanbul'un Fethinin Nedenleri ve Sonuçları - Kısaca - Maddeler Halinde

Resim
İstanbul'un Fethinin Nedenleri Ekonomik Neden: İstanbul'un önemli kara ve deniz ticareti yolları üzerinde bulunması. Siyasal Neden 1: Bizans'ın Anadolu beylerini ve şehzadeleri Osmanlı Devleti'ne karşı isyana kışkırtması. Siyasal Neden 2: Bizans'ın Avrupa'dan yardım isteyerek Haçlı Seferlerinin düzenlenmesini sağlaması. Dini Neden: Hz. Muhammed'in (SAV) İstanbul'un fethini müjdelemesi ve bu şehri fetheden komutanı övmesi. İstanbul'un Fethinin Sonuçları 1-)İstanbul'un fethiyle birlikte Bizans İmparatorluğu yıkılmış; böylece Avrupa, Osmanlı Devleti'ne karşı kullandığı önemli bir müttefikini kaybetmiş oldu. 2-)Osmanlı Devleti'nin Kuruluş Devri sona ermiş ve Yükselme Devri başlamıştır. 3-)Osmanlı Devleti'nin Anadolu ile Rumeli toprakları birleşmiş; böylece toprak bütünlüğü sağlanmıştır.  4-)Osmanlı Devleti dünya devleti haline geldi ve İstanbul başkent oldu.  5-)İstanbul'un fethi Orta Çağ'ın sonu Yeni Ç

Melih Cevdet Anday'ın Kısaca Hayatı

Resim
Melih Cevdet Anday Melih Cevdet Anday , 1915 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Ankara Gazi Lisesi'ni bitirdikten sonra önce Ankara Hukuk Fakültesi'ne, ardından da Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi'ne giren Anday, öğrenimine devam etmedi.  İlk şiiri, 1936 yılında Varlık dergisinde yayımlandı. İlk şiirlerinde Beş Hececilerin biçim ve tema özellikleri görülür.  Daha sonraki şiirlerinde ise toplumsal konulara değinmiştir.  Ankara Gazi Lisesi'nden arkadaşları olan Orhan Veli Kanık ve Oktay Rıfat ile birlikte Garip adlı şiir kitabını çıkarmış ve Türk şiirinde değişime yol açan Garip akımının üç öncüsünden biri olmuştur. 1953 yılından 1997 yılına kadar birçok gazetede görev yaptı. Bunlar Akşam , Tercüman , Büyük Gazete , Yeni Tanin , İkdam ve Cumhuriyet gazetesidir. Bir dönem TRT'de yönetim kurulu üyeliği ve UNESCO'da kültür  müşavirliği görevlerinde bulundu.  Melih Cevdet Anday, 28 Kasım 2002 tarihinde vefat etti.  Melih Cevdet Anday'ın başlıca

Fuzuli Hakkında Kısa Bilgi

Asıl adı Mehmet olan Fuzuli , Bağdat ve çevresinde yetişti. Zamanının bütün ilimlerini öğrendi. Kanuni Sultan Süleyman'ın Bağdat'ı fethetmesi üzerine ona kaside sundu. Fuzuli divan edebiyatımızın en büyük şairi olarak kabul edilir. Türkçe eserlerini Azeri lehçesiyle yazan Fuzuli'nin Arapça ve Farsça eserleri de vardır. Edebiyatımızın en lirik şairidir. Şiirlerinde aşk ve ayrılık temalarını işlemiştir. Mensur eserlerini de şiirleri gibi ustaca yazmıştır.  Fuzuli, 1556 yılında bir veba salgını sırasında vefat etmiştir.  FUZULİ'NİN ESERLERİNDEN BAZILARI Divan Beng ü Bade Leyla ile Mecnun Risale-i Muammeyat  Kırk Hadis Su kasidesi Hz. Ali Divanı Şikâyetnâme Hadikatü's-Süeda Mektuplar Enis'ül-Kalb

Özdemir Asaf'ın Kısaca Hayatı

Resim
Özdemir Asaf , 1923 yılında Ankara'da doğdu. Galatasaray Lisesi'nin ilk kısmında ve Kabataş Erkek Lisesi'nde okudu. Hukuk Fakültesi'ne kaydolan Özdemir Asaf, daha sonra buradaki öğrenimini yarıda bırakarak önce İktisat Fakültesi'ne daha sonra da Gazetecilik Enstitüsü'ne girdi. Fakat buradaki öğrenimini de yarıda bıraktı ve yazı hayatına atıldı.  İlk yazısı Servet-i Fünun-Uyanış dergisinde yayınlandı.  Tanin ve Zaman gazetelerinde çalışan Özdemir Asaf, 1951 yılında Sanat Basımevi'ni kurdu. İlk kitabı " Dünya Kaçtı Gözüme " 1955 yılında yayımlandı.  Özdemir Asaf, eserlerinde düşünceye önem vererek ses ve şekil unsuruna fazla değer vermemiştir. Ahenkten ve ince hayallerden uzak, şiirden çok vecizeye benzer eserler vermiştir. Özdemir Asaf, 28 Ocak 1981 tarihinde İstanbul'da hayatını kaybetti. ÖZDEMİR ASAF'IN ESERLERİNDEN BAZILARI Şiirleri Dünya Kaçtı Gözüme Sen Sen Sen Bir Kapı Önünde Sen Bana Bakma, Ben Senin Baktığın Yönde

Fatma Aliye Hanım'ın Kısaca Hayatı

Fatma Aliye Hanım (Fatma Aliye Topuz), 1862 yılında İstanbul'da dünyaya geldi. Ahmet Cevdet Paşa'nın kızı olan Fatma Aliye Hanım, iyi bir öğrenim gördü. Arapça, Farsça ve Fransızca öğrendi.  1897'deki Türk-Yunan savaşı sırasında askerlere ve ailelerine yardım amacıyla " Cemiyet-i İmdadiye " adlı bir derneğin kurucuları arasında yer aldı. Bu dernek bilinen ilk resmi kadın derneğimizdir.  "Bir Hanım" takma adıyla George Ohnet'in 'Volonte' adlı eserini Türkçeye çevirdi. Kadın sorunlarıyla ilgili olarak çeşitli dergilerde (İnkılap, Ümmet) önemli yazılar kaleme aldı.  Fatma Aliye Hanım, ilk Türk kadın romancısı olarak tanınmaktadır. " Muhadarat ", " Refet , " Udi " ve " Enin " adlı romanlarını yayımladı. Biyografi, felsefe, siyaset ve tarih alanlarında da eserler kaleme aldı. Fatma Aliye Hanım, yaşadığı dönem boyunca Avrupa ve Amerika basınında adından sıkça söz ettirmiştir. Eserleri çeşitli dillere çevrilm

Lidyalılar Hakkında Kısaca Bilgi - Maddeler Halinde - Özet

Resim
Lidyalılar, Gediz ve Küçük Menderes nehirleri arasında kalan bölgede yaşamışlardır. Frigyalıların   egemenliğini kabul eden Lidyalılar,  Frigyalıların Kimmerler tarafından  yıkılmasından sonra  M.Ö. 687 tarihinde bağımsız bir devlet kurmayı başardılar.  Lidya Devleti'nin başkenti Sardes 'tir. İlk kralları ise Giges 'tir.  Lidyalılar M.Ö. 546 yılında Pers İmparatorluğu tarafından yıkılmıştır.  Ticarete oldukça önem veren Lidyalılar,  Efes'ten başlayarak Mezopotamya'ya kadar uzanan Kral Yolu 'nu yapmışlardır. Bu yol doğu-batı ticaretinin gelişmesine katkıda bulunmuştur. Ayrıca, Lidyalıların Kral Yolu'nu yapmaları ticarete verdikleri önemi göstermektedir.  Lidyalılar ticareti kolaylaştırmak için M.Ö. 700 yılında parayı icat etmişler dir. Bunun sonucunda ticarette o döneme kadar kullanılan değiş-tokuş usulü ortadan kaldırılmıştır.  Lidyalıların ordusu ücretli askerlerden oluşmaktaydı. Bu durum, savaşlarda başarısız olmalarına yol açmıştır