Kayıtlar

İzmir Ne Zaman İşgal Edildi?

Resim
Hab ertürk  ekranlarında  Pelin Çift 'in sunduğu " Öteki Gündem " programının bu haftaki konukları, Araştırmacı-Yazar  Hulki Cevizoğlu  ile  Radikal gazetesi  yazarı  Ayşe Hür  oldu. Programın iki konuğu arasında İzmir'in işgali konusunda görüş ayrılığı yaşandı. Ayşe Hür, " İzmir'e ilk 9 Kasım'da asker çıkarıldı " dedi. Buna karşılık Hulki Cevizoğlu ise bu tarihin 15 Mayıs 1919 olduğunu söyledi.  Ayşe Hür, İzmir'in işgaliyle ilgili olarak konuşmasını şu şekilde sürdürdü:  " 9 Kasım 1918'de İzmir'e ilk işgal kuvvetlerinin askeri temsilcisi gelmiştir. Herkes de memnun olmuştur. İttihat ve Terakki'den yılmış olan halk ve oradaki gazetelerin hepsi 'iyi oldu' demiştir. Ta ki 15 Mayıs'taki resmi işgale kadar ." Programın devamında Ayşe Hür, İngilizlerin Osmanlı topraklarını işgal düşüncesiyle ilgili olarak şunları söyledi: " Britanya İmparatorluğu içerisindeki çeşitli karar alıcıları uzun süre

İkinci Mahmut'un Kısaca Hayatı

Resim
İkinci Mahmut, 20 Temmuz 1785 tarihinde İstanbul'da dünyaya geldi. Babası Birinci Abdülhamit, annesi ise Nakşidil Sultan'dır. Babası Birinci Abdülhamit'i kaybettiğinde henüz 4 yaşındaydı. Bu tarihten sonra amcası Üçüncü Selim, onun eğitimi ile bizzat ilgilendi.  İkinci Mahmut 1807 yılında başlayan Kabakçı Mustafa İsyanı'nın ardından Üçüncü Selim tahttan ayrıldı. Bu sırada çıkan olaylar sonucunda Üçüncü Selim öldürüldü, Şehzade Mahmut ise son anda kurtuldu. 28 Temmuz 1808 tarihinde tahta oturmuşsa da yaşadığı bu olaydan oldukça etkilendi. İkinci Mahmut, tahta çıktığında ilgilenmesi gereken birçok sorun vardı. Bir yanda Osmanlı-Rus Savaşı, bir yanda Vahabi ve Sırp isyanları, bir yanda da Yeniçeri askerler ile Alemdar Mustafa Paşa'nın askerleri arasında yaşanan çekişme... İKİNCİ MAHMUT DÖNEMİNDE YAPILAN YENİLİKLER İkinci Mahmut, bu meseleleri hallettikten sonra büyük bir yenilik hareketine girişti: 1.) Posta teşkilatı kuruldu. 2.) İlköğretim mec

LOZAN ANTLAŞMASI ZAFER Mİ, HEZİMET Mİ?

24 Temmuz 1923 'te imzalanan Lozan Antlaşması ,   uzun yıllar boyunca tartışmalara neden olmuştur. Bir kesim Lozan Antlaşması 'nı bir " zafer " olarak görürken, diğer bir kesim ise " hezimet " olarak görmekte. Bu şekilde değerlendirmelerin çıkmasına da bazı sorular neden olmakta. Lozan Antlaşması 'nın gizli maddeleri var mı? Lozan Antlaşması 'nda Musul'u alamaz mıydık? ABD , neden Lozan Antlaşması 'nı imzalamadı? Ege Adaları 'nı Lozan Antlaşması 'nda mı kaybettik? Sorular bu şekilde uzayıp gitmekte... Biz de Türkiye'de konu üzerine araştırma yapan önemli isimlerin görüşlerini derledik. * Habertürk gazetesi yazarı Murat Bardakçı , köşesindeki yazısında   Lozan Antlaşması konusunda yıllardan beri süregelen soru işaretlerini cevaplamıştı: "Hiç uzatmadan söyleyeyim: Lozan'da mümkün olan her şey yapılmıştı, savaştan galip ama son derece yorgun çıkmış olan Türkiye, alabileceği her şeyi almıştı!&quo

ATATÜRK VE ADNAN MENDERES

Resim
Türk siyasi hayatının unutulmaz liderlerinden Adnan Menderes 'in siyaset yolculuğu, Fethi Okyar 'ın öncülüğünde kurulan Serbest Cumhuriyet Fırkası ile başlamıştı. Ancak Serbest Cumhuriyet Fırkası  uzun ömürlü olamamış; çok partili hayata geçişin ikinci demesi de başarısızlıkla sonuçlanmıştı. Serbest Cumhuriyet Fırkası 'nın siyaset yolculuğu kısa sürse de Adnan Menderes'in daha önünde uzun bir yolculuğu vardı. CHP , bu tarihten sonra parti teşkilatında çeşitli düzenlemelere gitti. Celal Bayar , Aydın'a gelerek Adnan Menderes 'le bir görüşme gerçekleştirdi. Menderes 'i bu görüşmede CHP 'ye katılmaya ikna etti. Menderes bu görüşmeyi şu şekilde anlatıyordu: "Bayar, tanıdığım ve saygınlık duyduğum bir kişiydi. Aynı heyette bulunan Vasıf Çınar da İttihat ve Terakki okulundan hocamdı. Onların ısrarıyla CHP'ye girdim. Fikirlerimi orada savunacaktım. O zamana kadar bizimle beraber CHP'ye çekingen davranan arkadaşlarımız da CHP'y

Senarist olmak: Nasıl senarist olunur?

Senaristlik, oldukça meşakkatli bir meslek. Peki, senarist nasıl olunur? Bunun için iyi bir birikim elde etmek yeterli mi? Senarist, bir filmin en önemli unsurudur. Büyük çaba ve emekle filmi yoktan var eden kişidir. Ancak buna karşın hak ettiği karşılığı bulamaz. İzleyicilerin büyük çoğunluğu, izlemeye doyamadıkları dizilerin ya da filmlerin bir yazarının olduğunu unuturlar. Bu nedenle de senaristi ile anılan filmler çok nadirdir. Filmler daha çok başrol oyuncusuyla ya da yönetmeniyle anılır. Senaristler tabiri caizse “öksüz”lerdir. Ya da daha farklı bir şekilde tanımlamak gerekirse, “ görünmeyen kahramanlar ”dır. Aslında her şey onun kalemiyle başlar. Diğer unsurlar ise onun kaleminin ardından gelir. SENARİST ARANIYOR Ülkemizde film ve dizi sektörünün yükselişi senaristlerin ne kadar önemli olduğunu bir kez daha gösterdi. Her yıl çekilen film ve dizi sayısı inanılmaz bir şekilde artmakta. Bu artışın sonucunda senarist ihtiyacı belirdi. Çünkü, diğe

CEM ERSEVER'İ KİM ÖLDÜRDÜ?

Resim
Cem Ersever Cem Ersever... Bir dönemin en önemli ve en konuşulan askerlerinden biri. PKK'ya karşı verilen mücadelenin bizzat içinde yer aldı. Birçoklarına göre, “ JİTEM'in karakutusu .” * Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis 'in “ uçak kazası ” sonucu ölümünün ardından 17 Mart 1993'de istifa etti. Cem Ersever'in Eşref Bitlis'le olan yakın ilişkisini birçok kişi bilirdi. İstifasının ardından Aydınlık gazetesine yaptığı açıklamalarla çok konuşuldu. “ Üçgendeki Tezgah ” ve “ Kürtler, PKK ve Abdullah Öcalan ” kitaplarını yazdı. Yazdığı kitaplar da Aydınlık gazetesindeki açıklamaları kadar dikkat çekiciydi. * 24 Ekim 1993 günü ifade vermek üzere Ankara'ya gitti, ancak bir daha kendisinden haber alınamadı. Yaklaşık iki hafta boyunca kimse Cem Ersever'e ulaşamadı. 4 Kasım 1993'de elleri arkadan bağlanmış bir şekilde cesedi Ankara Elmadağ'da bulundu. Peki kim ya da kimler öldürmüştü Cem Ersever'i

KORE SAVAŞI

Resim
   Kore Savaşı , Güney Kore ile Kuzey Kore arasındaki husumete, bağlı oldukları blokların da girmesiyle yaşanan bir savaştır. Savaş, 1950 yılında başladı ve yaklaşık 3 yıl sürerek 1953 yılında sona erdi. Bu savaş, " Batı Bloku " ile " Doğu Bloku " arasında yaşanan ilk savaş olarak lanse edilir.    Kore'nin hakimi, İkinci Dünya Savaşı 'na kadar Japonya idi. Savaşta Japonya'nın ağır bir yenilgi alması üzerine Kore, Japonya'nın hakimiyetinden çıktı. Ülkenin yeni hakimi , savaşı kazanan ABD ve Sovyetler Birliği oldu. ABD ve Sovyetler Birliği, ülkeye kendi politikaları doğrultusunda yöneticiler atadılar. Ülke fiilen, Sovyetler'e bağlı yönetim ve ABD'ye bağlı yönetim olmak üzere ikiye bölündü. 38 enlem de sınır oldu.    Kuzey Kore, 1950 yılında Güney Kore'ye saldırmış ve sınırlarını genişletmişti. Bu durum ABD'nin tepkisini çekti. Kuzey Kore'nin bu saldırısında Çin ve Sovyetler Birliği'nin de etkin rol oynadığını