Kayıtlar

atatürk etiketine sahip yayınlar gösteriliyor

Atatürk Kürtlere özerklik sözü verdi mi? - İlber Ortaylı Cevapladı

Resim
Prof. Dr. İlber Ortaylı, katıldığı Siyaset Meydanı programında, " Atatürk Kürtlere özerklik sözü verdi mi? " sorusunu cevaplandırdı. Ali Kırca: "Erzurum Kongresi'nin 8. maddesinde 'Milletlerin kendi kaderlerini tayin hakkı' gibi bir ifade var. Sonra Mustafa Kemal Atatürk'ün İzmit konuşması var ve burada 'İki unsurun kaderi birleşmiştir' diyor." İlber Ortaylı'nın açıklaması şu şekilde: İzmit konuşmasının sansürsüz metnini okuyabilmiştim. Kürt realitesini tanıma var, fakat Atatürk hiçbir şekilde ayrımdan söz etmiyor. Çünkü artık askeri safha başarılmıştır. Ondan sonra bir Mareşalin kazandıklarından, elde tuttuklarından vermesini bekleyemezsiniz. Zaten öyle bir talep de yoktur.  Sivas Kongresi' nde öyle bir eğilim var mıydı, bilemem. Fakat zaten Sivas Kongresi sırasında Kürt Teali Hareketi 'nin bağımsızlık isteği çok menfidir. Lider kadroları için bu söz konusudur. Onun için bugünkü durum ile geçmişe bakmak meseleyi çözmü

Atatürk ve Mussolini

Atatürk 'ün Mussolini İtalyasına karşı izlediği siyaset daima kuşkulu olmuştur. Mussolini 'nin emperyalist politikası, emperyalizme karşı ilk ve en güçlü savaşı vermiş olan Atatürk'ün görüşlerine uymuyordu. Ona göre Mussolini iyi bir hükümet adamı, fakat kötü bir devlet adamıydı. İkinci Cihan Savaşı 'nın sonu Atatürk'ün ne kadar doğru düşündüğünü ortaya koydu. İşte İtalya'nın emperyalist devresine ait İsmail Hakkı Tekçe 'den bir hatıra: Sık sık İtalyan gemilerinin asker ve mühimmat yüklü olarak denize açıldığı haberi gelirdi. Bu gemilerin nereye gittikleri, nereye hangi saatte vardıkları hakkında bilgi almadan Atatürk yatağına girmezdi. Çok kere sabahın ilk saatlerine kadar sofra başında gelecek haberi beklerdi. Memleketin mukadderatının nöbetçisiydi. Bir gün Mussolini'nin bir balkondan İtalyan gençliğine hitaben yaptığı konuşmanın tercümesini getirdiler. Mussolini İtalyan gençliğine denizaşırı imparatorluk vaadinde bulunuyordu. Atatürk hemen Hariciye

Atatürk'ü Samsun'a Vahdettin mi Gönderdi?

Murat Bardakçı, Habertürk ekranlarında yayınlanan " Tarihin Arka Odası " programında Mustafa Kemal Atatürk'ün Sultan Vahdettin tarafından Samsun'a gönderildiğini açıkladı. İşte Murat Bardakçı'nın açıklamaları: Mustafa Kemal Paşa'nın Samsun öncesi, seyahat sırasında ve seyahat sonrasındaki bütün evrakını yayınlayan tek kişi olmam hasebiyle söylüyorum: Mustafa Kemal Paşa'yı Samsun'a devlet gönderdi. İşgal altındaki bir imparatorlukta, yaşanan işgale son vermek için devletin her kademesinde yapılan bir tür operasyondur. Sadece Mustafa Kemal Paşa'yı değil; Kazım Karabekir'i, Ali Fuat Paşa'yı da gönderen bir operasyon. Fakat bu evraktan gördüğümüz kadarıyla en fazla ümit bağlanan kişi Mustafa Kemal Paşa'dır. Bu devlet gönderdi dediğim hadisede Padişah Sultan Vahdettin, askerler ve hatta gayrıresmi Saltanat Şurası rol almıştır. Gizli mi gönderildi?  Hayır, 30 Nisan 1919 tarihli resmi gazetede tayin kararnamesi yayınlanmıştır.  Atatü

Atatürk olmasaydı ne olurdu? (Kısaca)

“ Atatürk olmasaydı Türkiye kurtulur muydu? ” sorusu hakkında Prof. Dr. İlber Ortaylı , “ Yakın Tarihin Gerçekleri ” adlı kitabında şu açıklamaları yapıyor: Hep şu söylemin doğru olup olmadığı merak edilir: "Atatürk olmasaydı da Türkiye bir şekilde kurtulurdu." Sizce bu doğru mudur? Yavaş yavaş kendince kurtulurdu belki ama İzmir bizim olamazdı . Oraya gelir, yerleşirlerdi. İlk başta oradaki yerli Helenlerin ve Venizelos hükümetinin üniversal kozmopolit Levantenler ile anlaşamadığı belli ama elbet bir şekilde anlaşacaklardı. Çünkü bu kişiler tüccardır. Buraya da nüfus sürekli geliyordu, zamanla bu daha da hızlandı. Çünkü İzmir hinterlandı adalarda sürünen insanlar için çok bereketli, cennet gibi bir yerdi ve nüfusu muhakkak artardı. Türkiye de yine acayip bir ülke olarak ortaya çıkardı. Yani Türk milleti ortadan kalkacak değildi . O zaman nüfus 13 milyondu. Bu oldukça önemli bir rakamdır. " Demokrasi gelirdi " diyenler de var. Demokrasi ithal gelmez . İstanb

Atatürk diktatör müydü?

" Atatürk diktatör müydü? " sorusunun cevabını Prof. Dr. İlber Ortaylı, “Yakın Tarihin Gerçekleri” adlı kitabında şu şekilde veriyor: Mustafa Kemal'e gelince, kendisi şartlar dolasıyla diktatördür. Ama teorisinde diktatörlük yoktur. Nitekim iki kere çok partili düzene geçmeyi denedi. Tabii bu partiler kendisinin istediği partilerdi. Şunu da açıkça ifade edeyim: Atatürk'ün istediği çok partili süreç 1950-60 arasında oldu. Bu dönem, aşırı solun pek bulunmadığı ve aşırı sağın yasak olduğu belirli çizgiler çerçevesinde şekillenen partilerin olduğu birçok parti dönemidir. Ama zamanla bunun bile mümkün olamayacağı anlaşıldı. Çünkü birinci denemede İttihatçılar hakim oldu. Terakkiperver Fırka'da da mürteci denen tayfa meclise girdi. İkincisinde hakim olan taraf ise asıl solculardı. Ama Serbest Fırka denemesinde solculardan çok gene öbür grubun sesi çıktı. Neticede partiyi kurmakla görevlendirilen yakın arkadaşı bile işin nereye gittiğini fark edemedi. Mesela Makbule

Enver Paşa ve Mustafa Kemal Atatürk

Enver Paşa , Türkiye'de bir dönem öne çıkan bir isimdi.  İttihat ve Terakki Cemiyeti 'nin kurucuları ve önde gelen kişilerindendi.  23 Ocak 1913 günü Talat Bey ve bir grup İttihat ve Terakki Cemiyeti üyesi ile birlikte Bab-ı Ali Baskını 'nı gerçekleştirdi; iktidarın İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne geçmesini sağladı.  Birinci Dünya Savaşı 'na Almanların yanında girilmesinde öncü rol oynamış; fakat savaşın yenilgi ile sonuçlanması üzerine önce Almanya'ya ardından da Rusya'ya gitmişti. Yeni bir hedefi vardı: " Turan Devleti ". Fakat 4 Ağustos 1922 'de Bolşevik Ruslarla giriştiği bir çatışmada şehit oldu. Enver Paşa, Milli Mücadele sırasında Türkiye'de değildi. Birtakım çevreler, Mustafa Kemal Atatürk'ün yerine Milli Mücadele 'nin başına onun geçmesi için uğraştı. Fakat başarılı olamadılar.Enver Paşa son derece iyi yetişmiş bir askerdi; tıpkı Mustafa Kemal Atatürk ve Kazım Karabekir gibi. Enver Paşa'nın Mustafa Kemal&#

ATATÜRK'ÜN HAYATI / Özet-Kısa Bilgi

Resim
Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk , 1881 yılında Selanik'te doğdu. Doğum günü konusunda net bir bilgi yoktur. Fakat, Milli Mücadele'nin kıvılcımını yakmak için gittiği Samsun'a ayak bastığı günü, 19 Mayıs'ı , doğum günü olarak kabul etmiştir. Babası Ali Rıza Efendi , annesi ise Zübeyde Hanım 'dır. 1888 yılında babası, 1924 yılında da annesi vefat etti. Asıl adı Mustafa'dır. " Kemal " adını nasıl aldığına dair çeşitli söylentiler mevcut. Bunlardan en öne çıkanı, askeri okulda okuduğu yıllarda hocasının olgun davranışlarından ötürü bu ismi taktığıdır. Okula, Şemsi Efendi Mektebi 'nde başladı. Bu okulun ardından Selanik Mülkiye Rüştiyesi 'ne kaydoldu. Fakat kısa bir süre sonra bu okulu bıraktı; Manastır Askeri İdadisi 'ne girdi. Bu okulu ikincilikle bitirdi. Daha sonra sırasıyla Mekteb-i Harbiye-i Şahane ve Erkan-ı Harbiye Mektebi 'ne girdi; bu okullardan başarılı bir dereceyle mezun oldu. 1904

ATATÜRK İLE İNÖNÜ ARASINDAKİ ANLAŞMAZLIK

Resim
Atatürk ile İnönü'nün arası neden açılmıştı? Cemil Koçak, yakın tarihimizin en merak edilen sorularından olan bu soruyu, NTV ekranlarında yayınlanan 'Bana Söz Ver' programında cevapladı.  Koçak, Atatürk ile İnönü arasındaki anlaşmazlığın üç temel meseleden kaynaklandığını belirtti. Bunlar: 1-) Devletçilik 2-) Dış politika 3-) Hatay sorunu Cemil Koçak, anlaşmazlığa sebep olan bu meseleleri detaylı bir şekilde anlattı: Atatürk ile İnönü arasında ayrılığın olduğu bir gerçek. Ama bu Atatürk ile İnönü arasındaki ilişkilerin en başından ya da en sonundan itibaren kırılgan olduğu anlamına gelmez. Biz maalesef bu türden politik meseleleri bir polemik haline getirmekten fazlasıyla memnun kalıyoruz galiba.  1-) DEVLETÇİLİK KONUSUNDAKİ GÖRÜŞ AYRILIĞI Atatürk de İnönü de çok yetkin, çok başarılı, çok becerikli politikacılar. Sonuç olarak aralarındaki ilişki de politik bir ilişki. Bütün cumhuriyet dönemi boyunca, çok kısa süre hariç, İnönü hep başbakan

ALBERT EİNSTEİN'iN ATATÜRK'E MEKTUBU

Resim
Albert Einstein ,  1933'te Türkiye'ye gelmek için iş başvurusu yaptı mı? Atatürk'e bir mektup yazmış mıydı? Tarihçi Cemil Koçak, NTV ekranlarında yayınlanan 'Bana Söz Ver' programında bu soruları cevapladı. İşte Cemil Koçak'ın açıklamaları: Bu da bir efsane olarak ortaya çıktı. Biliyorsunuz Hitler'in iktidara gelmesinden sonra Almanya'da Komünist ve Yahudi olmak Hitler açısından fenaydı. Alman Üniversiteleri'nden tasfiye edildiler. Zaten Almanya  bu tarihten itibaren bir daha sosyal bilimlerde eski yerini tutamayacak. Bu arkadaşların gidebilecekleri yerler bellidir. İsviçre'ye gidebilir, İngiltere'ye gidebilir, Fransa'ya gidebilir, ABD'ye gidebilir. Ama bunların da pozisyonları belli. Birdenbire çok sayıda, 1000'den daha fazla, hocanın atıldığını ve iş aramakta olduğunu düşünürsek bir çoğu da Türkiye'ye müracaat ediyorlar. Çünkü Türkiye'de de o sırada bugün İstanbul Üniversitesi olarak adlandırdığımız Darülfünu

ATATÜRK SAMSUN'A ÇIKMADAN ÖNCE NELER YAPTI?

" 1919 senesi Mayısının 19'uncu günü Samsun'a çıktım ."  Atatürk Nutuk'ta konuşmasına bu cümleyle başlar ve bu tarihten önce yaptığı çalışmalardan bahsetmez. 30 Ekim 1918'de Mondros Mütakeresi 'nin imzalanmasının ardından 13 Kasım 1918'de Adana'dan İstanbul'a geldi. Ve 13 Kasım 1918'den 19 Mayıs 1919'a kadar geçen süre zarfında neler yaptığı konusunda Nutuk'ta herhangi bir açıklama yoktur.  13 Kasım 1918'de İstanbul'a gelen Atatürk, burada çeşitli faaliyetlerde bulundu; birçok isimle görüşme gerçekleştirdi. CNN Türk'te Taha Akyol'un sunduğu ' Eğrisi Doğrusu ' programına katılan Cumhuriyet gazetesi yazarı Alev Coşkun ve Zaman gazetesi yazarı Mustafa Armağan, Atatürk'ün 6 aylık süre zarfında neler yaptığı konusunda önemli bilgiler verdiler. Alev Coşkun, Mustafa Kemal'in (13 Kasım 1918'de) İstanbul'a gelişini detaylı bir şekilde anlattı:  " Mustafa Kemal, Mondros Ateşkes Antlaşma