Recep Yazıcıoğlu'nun Sözleri
Bizim
giyim ve kuşamımızdan başka neyimiz Avrupalı'ya benziyor ki,
bizi aralarına alsınlar. Biz önce demokrasiyi çözelim. Açıkça
fikirlerimizi ortaya koyabilelim. Avrupalı bizi Ortak Pazar'a değil,
ortak mezara bile almaz. (1)
Genel
değil yerel politikacıyı savunuyorum. Ama bu genel politikacının
işine gelmiyor. Biz belediye olarak bir tretuvar yapmayı
öğrenemedik. Halkı sisteme ortak etmek lazım. Merkezi yönetimde
idari ve siyasi yetkileri küçültürseniz Ankara'da sadece bir
başkan olur. Maaşı da öğretmen maaşına endeksli bir maaş,
çalışma süresi de dört ay. (2)
Öğrenciyi
yok edersen, sistemi eleştirenleri yok edersen soygun ve vurgun
devam eder. (3)
Toplumda
tahrikler, ideolojik beyin yıkamalar olmadığı sürece kavga
olmaz. Alevi-Sünni tartışmasını yapan siyasilere teskeresini
verin. (4)
Günümüzde
bürokratla politikacı çatışır, bürokrat davayı kaybeder.
Bürokrat ile politikacı uzlaşır, bu kez bürokrat itibarını
yitirir. Bürokrat bakıyor ki, çarpışsa koltuk, uzlaşsa itibar
gidecek. Sonunda ‘Görme, karışma, bulaşma, geriye çekil' gibi
eylemsiz bölümü tercih ediyor. (5)
Türkiye'de
politikacı eşkıyalık yapmak zorunda kalıyor. Bu da sistemden
kaynaklanıyor. Bakıyorsunuz bir il veya ilçe başkanı bir
odacının tayini ile uğraşıyor. Bu nasıl iştir? (6)
Halkımız
sistemi hiç tartışmıyor. Yüksek sesle haykırmak, anarşi kabul
ediliyor. Sevgili milletimiz eli sopalı biri gelsin de bizi hizaya,
istikamete soksun diyor. Ben öldüğüm zaman mezar taşıma ‘‘Hür,
demokrat, adam gibi bir ülkede yaşayamadan, doymadan gittim’’
diye yazacağım. (7)
Yorumlar
Yorum Gönder