2001 Krizi: Nedenleri ve Sonuçları
2001
krizi Türkiye'nin üzerinden adeta silindir gibi geçmişti.
Krizin
faturası oldukça kabarıktı.
1.5
milyon kişi işsiz kalmış, esnaf kepenklerini kapatmış ve
paranın alım gücü hızla düşmüştü.
Elbette
krizin yansımaları bunlarla sınırlı değildi; uzun bir listesi
vardı.
Peki kriz bir anda mı patlak vermişti? Tabii ki de hayır!
Hiçbir
kriz bir anda patlak vermez, bunun bir de öncesi vardır.
Birçok
kişinin birleştiği düşünce şuydu: 2001 krizi 90'ların son
dönemlerinde yeşermiş ve 2000'li yılların başına geldiğindeyse
sadece ufak bir kıvılcım bekliyordu. O kıvılcım da çok
gecikmedi(!)
MGK'DA YÜKSELEN TANSİYON
Tarih:19
Şubat 2001... Çankaya Köşkü'nde Milli Güvenlik Kurulu toplandı.
Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, çok sert bir konuşma yaptı:
"Sayın Başbakan çamurun üzerinde oturuyorsunuz. Böyle
devlet yönetimi olmaz. Yolsuzlukların üzerini örtmeyin. Ben
yolsuzlukları ortaya çıkarmaya çalışıyorum, siz beni
engellemeye çalışıyorsunuz. Beni küçük düşürüyorsunuz.
Kamuoyu önünde beni yıpratmaya çalışıyorsunuz. Ben
Cumhurbaşkanıyım, her türlü yetkim var. Anayasa'yı
bilmiyorsunuz. Bilene de sormuyorsunuz. Sürekli Anayasa'ya aykırı
kararnameler gönderiyorsunuz." Daha sonra Sezer, elindeki
anayasa kitapçığını Ecevit ve Hüsamettin Özkan'ın bulunduğu
yöne doğru fırlattı. Ecevit şaşırmıştı; beklemediği bir
çıkıştı bu. Bunun üzerine toplantıyı terk etti.
Sezer'in
bu sert çıkışına karşılık Hüsamettin Özkan şunları söyledi: "Asıl Anayasa'dan anlamayan sizsiniz.
Bir de Anayasa Mahkemesi Başkanlığı yaptınız. Burada hukuktan,
kanundan söz ediyorsunuz. Kira Kanunu çıkarıldı. Herkes kanuna
uydu kirasını yüzde 10 arttırdı. Ama burada hukuktan söz eden
siz, evinizin kirasını dolar bazında yüzde 25 arttırdınız.
Yüzde 25'lik Cumhurbaşkanısınız. Sizi orada oturtan iradenin
biraz önce suçladığınız irade olduğunu unutmayın. O irade
sizi de oradan indirmesini de bilir." (1)
Ecevit
ise yaşananlarla ilgili basına açıklama yaptı: "Bugün
(dün) son derece üzücü bir olay oldu. MGK toplantısının
açılışında, gündeme geçilmeden önce, kamu görevlilerinin
önünde, Sayın Cumhurbaşkanı söz alarak, son derece de terbiye
dışı bir üslupla, bana ağır ithamlarda bulundu. Devlet
geleneklerimize uymayan, eşi görülmedik bir davranışta bulundu.
Ya kendisine aynı üslup içinde yanıtta bulunacaktım veya terk
etmek zorunda kalacaktım. Onun için toplantıdan çıkmayı tercih
ettim. Orada bulunan değerli bakan arkadaşlarım da aynı
davranışta bulundu, toplantıyı terk etti." (2)
Radikal gazetesi |
Ertesi
gün Radikal sert bir manşetle çıkmıştı: Türkiye sizinle gurur
duyuyor! Haberin içeriğinde yazanlar her şeyi özetliyordu:
"Sezer, Ecevit'i, 'yolsuzluklara karşı pasif kalmak'la
eleştirdi; Özkan, Sezer'e 'Bu ihanettir' dedi; Başbakan MGK'yı
terk etti, işte sonuç: Ekonomik ve siyasi kriz. (3)
"GELİYORUM" DİYEN KRİZ
Yaşanan
bu olayın Türkiye'ye faturası ağır oldu. 19 Şubat günü Merkez
Bankası'ndan 7.5 milyar dolar çekildi. Başta da belirttiğimiz
gibi aslında "Geliyorum" diyen bir krizdi. Nitekim Ahmet
Erhan Çelik krizden çok sonra Bülent Ecevit'e "Anayasa
kitapçığı olayı olmasaydı, yine de kriz yaşanır mıydı?"
diye sormuş ve Ecevit'in buna cevabı "Bundan kuşkum yok,
(kriz) yine yaşanırdı" olmuştu. (4)
2001 KRİZİNİN TÜRKİYE'YE ETKİLERİ
Sonuçta
kriz Türkiye'yi vurmuş ve hasarı oldukça ağır olmuştu:
Milli
gelir 200 milyar dolardan 140-150 milyar dolara indi.
Kişi
başına yıllık gelirimiz 1083'er dolar azaldı.
Cebimizdeki
paranın alım gücü üçte bire düştü.
Çoğu
kalifiye 1.5 milyon kişi daha işsizler ordusuna katıldı. (5)
Bunun
dışında ekonomi yüzde 8.5 oranında küçüldü, enflasyon yüzde
70'i aştı. (6)
KEMAL DERVİŞ'İN ÇAĞRILMASI
2001 krizinin ardından Dünya Bankası Başkan Yardımcısı Kemal Derviş, Türkiye'ye çağrıldı. Devlet bakanlığına getirilen Derviş, "Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı" olarak adlandırılan yeni bir programı yürürlüğe soktu. Bir süre sonra ise "dalgalı kur rejimi" geçildi.
Bu programın etkileri olumlu oldu. Dolar 1 milyon 170 bin liraya geriledi. Bir süre sonra faizler 10 puan düştü ve borsa yükselişe geçti.
Bu programın etkileri olumlu oldu. Dolar 1 milyon 170 bin liraya geriledi. Bir süre sonra faizler 10 puan düştü ve borsa yükselişe geçti.
Kaynakça
(1) Hürriyet gazetesi, 20.02.2001
(2) Milliyet gazetesi, 20.02.2001
(3) Radikal gazetesi, 20.02.2001
(4)
Milliyet gazetesi, Ali Erhan Çelik, Business, 08.02.2004
(5) Hürriyet gazetesi, Vahap Munyar, 31.12.2001
(6) Milliyet gazetesi, Ali Erhan Çelik, Business, 08.02.2004
(7)
Programın detaylı içeriği için tıklayınız
Yorumlar
Yorum Gönder