Halifelik Neden Kaldırıldı?
Halifelik
3 Mart 1924 günü kaldırıldı. Fakat günümüze değin halen
tartışılan bir konudur.
Halifelik
kaldırılmalı mıydı?
Mustafa
Kemal Atatürk'ün halifeliği kaldırmasındaki amacı neydi?
Halifeliğin
kaldırılması konusunda dış baskı oldu mu?
Bunlar
birçok kişinin kafasında oluşan sorular. En doğru yorumu
yapabilmeniz için bu konuda iki farklı görüşü sizlerle
paylaşıyoruz.
Prof.
Dr. İlber Ortaylı, bu konuda şu yorumu yapmakta:
Hilafeti
niye kaldırdı? Hilafeti ruhani bir müessese olarak gördüğü
için değil. Çünkü ruhani bir müessese değil. Muhtemelen, ki
büyük ölçüde doğrudur; hilafet denen kurumun her şeyden evvel
siyasi bakımdan kendi kurduğu cumhuriyet rejimi için artık
tehlikeli bir ikilem yaratacağını gördü. Son Halife Abdülmecid,
Ankara hükümetinin bu gibi düşünce ve endişelerini
yatıştıracak, onları ikna edecek bir kişilik değildi, böyle
bir politika da gütmedi. Aksine onları alarma sev edecek, hilafeti
kaldırmaya yani ilga etmeye yönelik politikaları adeta teşvik
eden bir tavır takip etti. Görüştüğü gruplar konusunda kontrollü
olamadı; dış dünyaya karşı başka bir imaj verdi. Cuma
namazında selamlık alaylarını alayiş ile devam ettirdi. Bunları
yapmaması gerekiyordu. Sakin bir şekilde yaşaması, çok dikkatli
olması gerekiyordu; Ankara'nın aleyhine konuşmaması gerekiyordu.
Şu çok açık bir şey; özel sekreterinin bile Ankara'nın adamı
olduğu söyleniyor. Bu çok önemli bir nokta, o taktirde dikkatli
olması gerekiyordu. Herhalde Ankara onun etrafını boş bırakacak
değil. Görüşmelerine dikkat etmesi gerekiyordu ve hatta Ankara'yı
günü gününe haberdar etmesi gerekiyordu. Bu çok önemli.
Ankara'nın temsilcisiyle görüşmeleri ve dostluğu Ankara'daki
grubun aleyhinde yorumlanmıştır. (1)
Tarihçi-Yazar
Mustafa Armağan ise şu yorumu yapmakta:
Bence
Hilafetin kaldırılması ve laikliğe gidiş, daha Lozan'da
dayatılmış, Türkiye'nin kurulmasına bu şartla izin verilmişti.
Bunun, Antlaşmaya ayrı bir madde halinde konulmamakla birlikte
Osmanlı Devleti'nin eski Müslümanlar üzerindeki Hilafetten gelen
ayrıcalık ve haklarının geri dönülmezcesine işgalcilere
bırakıldığının açıklanması, Hilafetin bu yeni dönemde
gündemde olmayacağının ipucuydu. (2)
(1)
İlber Ortaylı ve İsmail Küçükkaya, Cumhuriyet'in İlk Yüzyılı
(1923-2023), Timaş Yayınları, İstanbul 2012, s.139-140
Yorumlar
Yorum Gönder